Berat Işık
1976 Yılında Diyarbakırda doğdu. Aktif olarak 1990’lı yılların sonundan itibaren ürettiği işlerinde genel olarak videoyu kullanır. Resim eğitimi alan sanatçının, üniversite öncesi tanıştığı kavramsal sanat, üretimlerinin ana izleğini oluşturur. Göç, kültür, toplumsal problemler ve sosyal kimlikler üzerine eleştirel ve ironik bir dili benimseyen sanatçının video üretimleri ütopik bir vizyona ve performatif bir niteliğe sahiptir. Kara mizahın zemin teşkil ettiği videolarında, Işık, popüler kültürün kolektif hafıza üzerindeki etkisini sorgulamaktadır. Ele aldığı konuların hassasiyetine yüksek bir özen ve dikkatle yaklaşan sanatçı çağdaş topluma eleştirel bir gözle bakmakta ve azınlıkların Türkiye’de içinde bulduğu hassas pozisyonun altını çizmektedir. Videoları dışında çeşitli mecralarda ürettiği formlar, sanatçının bireysel kimliği ve kişisel hafızası ile iç içe geçen toplumsal bellek katmanlarının dışavurumu olarak izlenir.
2001 Yılında Diyarbakır’daki ilk Çağdaş Sanat sergisi olan “Art and City” sergisinde katılımcı ve düzenleyici ekipte yer alarak başladığı sanat yolculuğuna 2003 yılında İstanbul’daki ilk sergisi olan Halil Altındere küratörlüğündeki “Seni Öldüreceğim İçin Çok Üzgünüm” sergisiyle devam etti. 2004 yılında ilk yurtdışı sergisi tecrübesini Vasıf Kortun küratörlüğündeki “Placebo Effect” sergisiyle yaşadı ve aynı yıl 23. Uluslararası Günümüz Sanatçıları Ödülünü kazandı. 2012 yılında Ali Akay küratörlüğünde “Ekoloji III İçten Bakış” adlı ilk kişisel sergisini açtı. 2016 yılında Depo’da Işın Önol küratörlüğünde “Hala Hayattamısınız” adlı ikinci kişisel sergisini gerçekleştiren sanatçı Türkiye ve Dünya çağdaş sanat tarihinin en önemli sanatçılarından Sarkis ile birlikte 2018 yılında Merdiven Art Space’de “Başlangıçta Göz Kamaştıran Gece” adlı üçüncü kişisel sergisini hayata geçirdi.
Pompidou Müzesi, Tate Modern, ZKM Karlsruhe, NGBK Berlin, École des Beaux-Arts Paris, Arter, İstanbul Modern, Salt, Depo gibi kurumlarda özel gösterim, sergi ve konuşmalar yapan sanatçı yurtiçi ve yurtdışında birçok karma ve kişisel sergi gerçekleştirdi, çeşitli film festivallerinde belgesel ve videoları gösterildi. Pompidou Müzesi, Arter Müzesi gibi müze ve özel koleksiyonlara çalışmaları dahil edilen sanatçı halen Diyarbakır’da yaşıyor ve çalışıyor.