Saruhan Doğan: ''Zaman içinde fark ettik ki beğenimiz hep aynı üç tema etrafında toplanıyordu; kentleşme ve göç, cinsellik tanımları ve politikaları ve Ermeni soykırımı.''
Röportaj: Hazal Gençay Sungur
1- Eser satın almaktan koleksiyonerliğe geçişiniz nasıl oldu?
Koleksiyon ve koleksiyonerlik hakettiğinin pek üzerinde kıymet atfedilen konumlar oldu. Baştan yola ben koleksiyon yapacağım diye çıktığınız zaman bir hedef koymuş oluyorsunuz. Güzel olan siz sanatı sevmekle meşgulken yavaş yavaş biriken işlerin bir gün sizin kontrolünüz dışında bir koleksiyona dönüşmesi. Sanatın kendisi dışındaki motivasyonların yanlış olduğunu düşünüyorum. Biz koleksiyon yapalım diye yola çıkmadık, zaman içinde işler birikip kendilerine ait bir dünya, bir koleksiyon oldular.
Kutluğ Ataman, Turkish Delight, video, 2007
2- Koleksiyonunuzu hangi temeller üzerine kuruyorsunuz?
İlk başta bu ve benzer meseleleri hiç dikkate almadık elbette. Ancak zaman içinde fark ettik ki beğendiğimiz ve dolayısıyla aldığımız işler hep aynı üç tema etrafında toplanıyordu; kentleşme ve göç, cinsellik tanımları ve politikaları ve Ermeni soykırımı. Ve sonra bu üç tema dışına çıkmamaya, bu tanımda yoğunlaşmaya karar verdik ve uzun yıllardır sadece 2000 yılı sonrasında Türkiyeli güncel sanatçıların bu üç tema üzerine ürettikleri işlerini alıyoruz.
Canan, Nihayet İçimdesin, neon tabela yerleştirme, 2000
3- Takip ettiğiniz bir dönem, konu ya da üslup var mı?
Dediğim gibi, sadece Türkiyeli güncel sanatçıların işlerini alıyoruz ve yukarıda saydığım üç tema üzerine yapılmış işler bunlar. Medya ayrımı yapmıyoruz, mutlaka evde görebilelim gibi bir kuralımız da yok.
Antonio Cosentino, Teneke Şehir, yerleştirme, 2014
4- Keşke koleksiyonuma dahil olsaydı dediğiniz bir sanatçı var mı?
Çok var elbette. Sadece Türkiyeli sanatçıları alalım kuralı bazen bizi çok zorluyor. Uluslararası fuarlarda çok beğendiğimiz işler görüp alamamak, nasıl desem, kalbimizi kırıyor. Mesela Santiago Sierra’dan, Pipilotti Rist’ten, Do Ho Suh’dan bir işe sahip olmayı, Wael Shawky’nin haçlı seferleri videosunu almayı çok isterdik. İlk aklıma gelen isimler bunlar, düşünsem daha çok çıkar. Tabii Türkiyeli sanatçılardan da işlerini almak istediğimiz isimler var. Hüseyin Alptekin ve Yüksel Aslan ilk aklıma gelen iki isim. Bizde henüz işleri yok, ama alacağız.
Emre Hüner, Baumont, video, 2006
5- Bir eseri alırken hiç enteresan bir macera yaşadınız mı?
2000’lerin başlarında güncel sanata yer veren İstanbul’da 3 galeri, Ankara’da 2 galeri vardı, bugün adları duyulmuş pek çok sanatçının galerisi yoktu. En güzel anılar iş almak için sanatçıların atölyelerine, hatta bazen evlerine yaptığım ziyaretlerdir. Anektod olarak verebileceğim bir tane yok, ama o günlerden kalan çok güzel dostluklarımız var.
Zeyno Pekünlü, Erkek Erkeğe, video, 2012