Pop-Up Interview with Ozan Türkkan I MedyaSanatı

Pop-Up Interview with Ozan Türkkan I MedyaSanatı

Medya Sanatı bize yeni bir medyummuş gibi görünse de aslında kökleri 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan Eadweard Muybridge'in zoopraxiscope gibi hareketli fotoğraf buluşlarına dayandırılabilir. 1920lerden 1950lere dek kinetik ve ışık sanatının farklı biçimleri medya sanatının öncüleri olarak gösterilebilir. 1958de Wolf Vostell eserlerine televizyon seti dahil eden ilk sanatçıydı. 1960larda yeni video teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte Nam June Paik ve Wolf Vostell’in ''6 TV De-coll/age'', 1963, enstalasyonu, A. Michael Noll ve E.A.T., Fluxus ve Happening gibi multimedya performansları ve yeni medya sanat deneyleri ortaya çıktı. Bilgisayar grafiklerinin 1980lerin sonlarına doğru gelişmesi ve gerçek zamanlı teknolojilerin 1990larda yayılan web ve internet ile birleşmesi, Lynn Hershman Leeson, David Rokeby, Perry Hoberman tarafından yeni ve çeşitli interaktif sanatları, Roy Ascott’un telematik sanatı, Vuk Ćosić ve Jodi tarafından İnternet sanatı, Jeffrey Shaw ve Maurice Benayoun’un sanal ve üçboyutlu sanatını ve Rafeal Lozano-Hemmer’ın büyük ölçekli kentsel enstalasyonunu meydana getirdi. Yüzyıllarca kendilerini ifade edecek yeni yollar arayan sanatçılar, içinde bulunduğumuz teknoloji çağında onlarca akıllı sistemle kendilerini ifade edecek yeni biçimler üzerine çalışıyorlar. Alanında önemli çalışmalarıyla tanıdığımız akademisyen, küratör ve sanatçılarla Medya Sanatını, üretim tekniklerini, teknoloji ve sanatın birbirini geliştirme şekillerini konuştuk.

Röportaj: Hazal Gençay Sungur

 

POP UP INTERVIEW WITH OZAN TÜRKKAN         
Medya Sanatı

 

Ozan Türkkan   
Sanatçı

 

1- Medya sanatını hiç bilmeyen birine nasıl anlatırsınız?              
Daha çok Yeni Medya Sanatı diyebiliriz. Günümüzün yeni medya araçlarını kullanarak yapılan sanat pratiğidir. Tabii ki benim fikrim; ne araç kullanırsan kullan sanat eserinin çekirdeği güçlü tarafı fikirdir ve bu fikrin aktarımı, esere dönüşümüdür. Bu doğru bir şekilde yapıldığında hangi araç kullanılarak yapılırsa yapılsın ortaya çıkan eser güçlü olacaktır. Kullanılan araç tercih meselesidir. Ben dijital çağda yaşayan bir günümüz sanatçısı olarak yeni medya araçlarını kullanarak sanat pratiğimi yapmayı tercih ediyorum. Bundan da çok keyif alıyorum. Bu uçsuz bucaksız alanda her an yeni şeyler öğrenmek, keşfetmek ve bunları araç olarak kullanıp dönüştürmek, farklı deneyimler yaratmak bana çok keyif veriyor. Ulaşmak istediğim noktaya bunlarla daha rahat ve doğru bir şekilde ulaşabildiğimi düsünüyorum.

 

 

2- Algoritmik sanat, fraktal geometri, jeneratif sanat, deneysel video ve VR enstalasyon üretimleri gerçekleştiriyorsunuz. Tekniğinizden ve üretim sürecinizden bahseder misiniz?
Üretim sürecim her zaman en önemli nokta olan fikir aşamasından başlıyor ve daha sonra dijitale geçmeden mutlaka kağıt üzerinde şekilleniyor. Hikaye benim için çok önemli. Kodlamaya ya da çizmeye başlamadan önce mutlaka kafamda bir fikir üzerine kurulmaya başlayan bir hikayem oluyor. Metin ve işin iyi bir zemine oturması çok önemli. Bunlar biraz oluştuktan sonrası ise detaylar. Algoritmanın oluşturulması, fikrin görsel bir form olarak ortaya çıkması, bu sürece random noktaların da katılması, yani rastlantısal oluşumların da işin içine katılarak çekirdek kod ile hem kontrolüm altında hem de bu raslantısallıklar ile sürecin beni de beslemesi çok önemli.

 

3- Kullandığınız teknik dışında işlerinizin ortak noktası nedir, benimsediğiniz ve vurgulamak istediğiniz bir alt düşünce var mı?
Her zaman bir alt düşünce, güçlü olduğunu düşündüğüm bir fikir, metin ve bunun üzerine kurulacak hikaye en önem verdiğim şeyler. Tabii ki sonrasında da doğru araçların doğru şekilde kullanılıp işin sağlıklı bir şekilde üretilmesi ve bitirilmesi. Yeni medyada bitmiş iş görmek zordur. Çünkü çok deneysel bir alan bu. Bitmiş işe ulaşmak zaman ve deneyim ister. Sabırlı olmak gerekir.

 


Ozan Türkkan, Curving Time #01, Interactive touch screen installation

 

4- Hayatımızı domine eden ekranlar ile gün boyu imaj ve dijital veriye maruz kalıyoruz. Peki bu sanal gerçeklik bir sanatçı olarak sizin hayal dünyanızı nasıl etkiliyor?         
Özellikle geçtiğimiz bu son dönemde çok büyük bir kakafoni oluştu. İnanılmaz bir görsel ve işitsel bombardımana maruz kalıyoruz. Bunun yorucu etkisinin yanında ileriye dönük seçiciliğimizi bileyen olumlu yanları da olacağına inanıyorum. Sanatçı olarak hayal dünyamızda büyük karmaşalar yaratsa da zamanla ve deneyimle bunların filtreleneceğini ve seçici bir şekilde elenip kalanların bizim için çok değerli malzemelere dönüşeceğini düşünüyorum.

 

5- Sanat tarihinde sanatçı bulunduğu dönemin daima ilerisini ve yeni olanı hedeflemiştir. Teknoloji ve sanatsal üretimin birbirini besleme ve geliştirme şekli hakkında ne düşünüyorsunuz?     
Bu günümüzde daha da belirginleşiyor ve günümüz sanatçıları için teknoloji ve sanatın kesişimi daha da iç içe giriyor. Bu durumda sanatçının araştırma süreci çok daha önem kazanıyor. Yine geçmişte olduğu gibi günümüzde de aynı şekilde işini ciddiye alan ve bu araştırma sürecini iyi yapabilen sanatçılar günümüz ile gelecek arasında köprü olabilecekler.

 


Ozan Türkkan, Rerrection: fractal Continuum, Video and digital print works

Ozan Türkkan Hakkında               
Yeni medya sanatçısı Ozan Türkkan, multimedia ve dijital sanat alanında ABD'de, Avrupa'nın farklı şehirlerinde ve İstanbul'da uzun yıllar çalıştı. Dijital medyaya adım atmadan önce İstanbul, Philadelphia, Salamanca, Floransa ve Barselona'da sanatın farklı disiplinlerinde eğitim aldı. Yüksek lisansını Barselona’da BAU Escola Superior de Disseny'de Multimedia üzerine tamamladı.

Ozan Türkkan’ın genel ilgi alanı, deneysel medya ve dijital sanat olup çalışmaları özellikle generative (jeneratif) sanat, algoritmik sanat, fraktal geometri, deneysel video ve enstalasyonlar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ses önemli bir unsurdur. Bilim ve sanat arasındaki bağları keşfetmeyi seven sanatçı, doğanın algoritması, evrenin dinamik fraktal yapısı, çok boyutluluk, düzen ve düzensizlik  gibi konular temelinde güncel bilgisayar araçları ve farklı yazılım dillerini kullanarak daha çok Fraktal Geometri odaklı hareketli ve hareketsiz imajlar üretmekte, interaktif enstalasyonlar geliştirmektedir. Doğanın dengesi ve işleyişindeki sorgulamalarını izleyiciye aktarmada teknolojiyi bir kanvas gibi kullanır. İlgi çekici interaktif enstalasyonlarında kontrolü ve otoriteyi izleyici ile paylaşır. Hayatı doğrusal ve keskin hatlar içerisinde algılamaya koşullandırılmış düşünce yapımıza karşılık aslında evrenin sürekliliği ve aynıyı tekrar etmeyen doğasının ifadesi için platform oluşturur.

Hayatının uzun dönemini birçok şehirde geçirmiş olması ve İstanbul gibi titreşimi yüksek, tükenmez bir enerji ve açlıkla büyüyen bir kosmopolit şehir ile olan bağlantısı, sanatçıda çok kültürlülük ve kozmopolitlik duyusunu derinleştirmiştir. Karmaşık yapılar ve kültür, birbiriyle çelişen ve bir arada varolan renkler ve çeşitlilik unsurları, sanatçının işlerinde, düzen ve kaotik olanın birlikteliğine odaklanmasında etken olur.

 

Etiketler: Magnet, Ozan Türkkan, Pop-Up Interview, Medya Sanatı
Aralık 01, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR