Resul Aytemür: Bir Renk Ressamı

Resul Aytemür: Bir Renk Ressamı

Renkçiliğim de çocukluğumdan geliyor...

 

Röportaj: Hazal Gençay Sungur

 

1- Akademi temelli, figüratif, renkçi, fovist denebilecek bir resminiz ve çok belirgin bir tarzınız var. Resminizin bu aşamaya geliş sürecini anlatabilir misiniz? Neden böyle bir yol seçtiniz?
Öncelikle ben Malatyalı’yım. Malatya’da resim olarak hep renkli çalışmalar yapardım. Bu da neden kaynaklanıyor; babamın bir iş yeri vardı, kadınlara ve köylülere hep renkli elbiseler dikerdi. Bu elbiselere çiçekler, güller gibi şeyler eklerdi. Orada küçükken bunları gördüm ve bir renkçilik kavramı yakaladım zannediyorum. Dolayısıyla Malatya’da resim yapıyordum ve işte orada ressam Aka Gündüz Temur tesadüfen resimlerimi görünce beni Akademi’ye yönlendirdi. Akademi’ye yöneltince de ben kişiliğime uygun olduğunu düşünerek Neşet Günal atölyesini seçtim. Neşet Günal figüratif Türk resminin en önemli ressamıdır. Dolayısıyla bizler bir grup olarak figür resmi yapmaya başladık. Renkçiliğim de çocukluğumdan gelen bir şeydir, fovist olayım ya da ekspresyonist olayım diye bir derdim yok. Renkleri içimden geldiği gibi kullanıyorum ama bu Akademi’nin vermiş olduğu tahsille beraber başka bir boyuta girmiş oldu.

 


Resul Aytemur, 1 Mayıs, 2010, Tuval üzerine yağlıboya, 200x300cm

 

2- Resminizi Türk sanatının geleneksel özelliklerine nasıl bağlıyorsunuz?

Türk sanatının geleneksel özelliklerine bağlıyorum çünkü Türk resmi yapıyorum. Ben Beyoğlu’nda yaşıyorum. Beyoğlu’nu seviyorum ve burada yaşamamın amacı figür resmi yapmaya çok elverişli oluşu. Örneğin ben Balo Sokak’ta beş seneye yakın burada çalışan hayat kadınlarının resmini yaptım. Bizim mahallede, yan kapımızda hatta kapımızın önünde çalışan kadınların sürdürdükleri bu hayat tarzını işledim. Beş sene kadar uzun bir süre bunları çizdim ve boyadım. Türk resminin geleneksel özelliklerine yönelik olarak Avni Lifij’ler, Nazmi Ziya’lar, Hikmet Onat’lar vb. bizim geçmişimiz. Onlardan ister istemez etkileniyorum. Ama çok da onlara öykünmeyerek kendi resmimi yaptım ve yapmaya devam ediyorum.

 


Resul Aytemur, Beyoğlu'nda Yaşam, 2003, Tuval üzerine yağlıboya, 150x210cm

 

3- Kuşağınız figüratif sanatçıları içerisinden kendinizi nasıl ayırıyorsunuz?
Kuşağım ressamlarının figüratif resme yaklaşımları daha çok fotoğrafik açıdan oluyor. Ben fotoğrafik olarak bakmıyorum daha çok renklerle anlatmaya çalışıyorum hatta duyguyu da renklerle vermeye çalışıyorum, öyle bir atmosfer yaratıyor zaten resmim. Onlardan bu konuda biraz ayrı oluyorum. Ama buna ekspresyonizm ya da fovizm derlerse, ben ona katılmıyorum. Öyle diyorlar çünkü tarzımı ona yakın buluyorlar. Benim resimlerimin kendine ait bir renk dünyası var o renk dünyasının içinde dönüyorum.

 

4- Türkiye’de figüratif resmin temsilcilerinden birisiniz. Figüratif resmin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Figüratif resim insan demektir. İnsan olmadan hiçbir şey olmaz. İnsansız resim nereye kadar gider onu düşünmek lazım. Bana göre birçok akımlar gelip geçer ama figür resmi, figüratif resim her zaman, insan olduğu sürece kalıcılığını korur.

 


Resul Aytemur, Göçmenler, 2012, Tuval üzerine yağlıboya, 200x300cm

5- Aynı zamanda bir galeri sahibisiniz. Akademililer Sanat Merkezi genç sanatçılar için bir basamak olarak biliniyor. Genç sanatçılar orada sizin yol göstermenizle gelişiyor. Siz de böylece birçok genç sanatçıyı yakından tanıma fırsatı buldunuz. Sizin kuşağınıza göre genç sanatçıları nasıl buluyorsunuz?  
Biz Akademililer Sanat Merkezi adıyla bir sanat merkezi ve galerisi kurduk. Bunu Sezer Tansuğ ile beraber kurmuştuk fakat Sezer ağabey vefat edince bu iş bana kaldı. Bana kalınca da artık yürütme durumunda kaldım. Türk resmindeki gençlerden yola çıkarak daha çok sergiler açtım, hala da açmaya devam ediyorum. Bu gençlere yol da gösteriyorum, atölyelerini gezerek onlara önerilerde bulunuyorum. Buradan iyi genç kuşak sanatçılar çıkmaya başladı. Burada daha çok figüratif ağırlıklı sergiler oluyor, senede belki bir tane soyut resim sergisi, bir tane de heykel sergisi yapıyorum. Önümüzdeki yıllarda resim sergilerine devam edeceğiz ama bunun yanında video art, enstalasyon gibi farklı medyumlara da yer vereceğim.

 


REsul Aytemur, Parkta Oyun, 2010, Tuval üzeirne yağlıboya, 116x140cm

 

6- Peki genç sanatçıları nasıl buluyorsunuz?        

Genç sanatçıları gayet olgun buluyorum. Ama bazı şeyleri internetten biraz daha az alsalar daha iyi olur. İnterneti bizim kuşağa göre çok daha iyi kullandıkları için çok değişik resimlerle önümüze çıkıyorlar. Fakat belli bir zaman sonra bu genç sanatçıların birçoğu kayıp oluyor çünkü internetten edindikleri bilgiler tükendiği zaman kendileri de tükeniyor. Buna dikkat etmeleri lazım. Fotoğraftan çalışmak için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Fotoğrafı eline alıp boyamakla bir yere gelinemiyor. Zaman içinde fotoğraf onları esir alıyor, fotoğraftan bağımsız resim yapamaz hale geliyorlar. Dolayısıyla belli bir zaman sonra yüz kişinin içinden iki, üç bilemedin beş tane ressam çıkıyor.


Resul Aytemur, Plaj, 2011, Tuval üzerine yağlıboya, 116x140cm

 

7- Yani kendi yaratıcılıkları daha önemli?            
Tabii yaratıcılıkları olmuyorsa olmuyor. Elbette internetten ve farklı kaynaklardan yararlanacaklar. En iyi ressam en iyi hırsızdır bence. Çünkü çok iyi yakalayabilirse ve onu kendine mal edebilirse, dönüştürebilirse iyi ressam olur. Mesela Picasso hep çalmıştır ama iyi çalmış, kendine yontmuştur. Gençlerimizin de buna benzer şeyler yapması lazım.

 

8- Günümüzde genç sanatçıların önünde sayısız sanat biçimi var ve bu konuda gerek sanatçılar gerekse sanat yatırımcıları hangisine yöneleceği konusunda bir kafa karışıklığı yaşıyor. Siz, genç sanatçılara Çağdaş Türk Sanatı’nın gelişimi açısından nasıl bir yol önerirsiniz?         
Bana göre Türk sanatı iyi bir yolda. Gençlerimiz arasında hakikaten çok iyi ressamlar var. Fakat bunlar çok moda olan şeyleri yapmaya başladıklarında belli bir zaman sonra düşüyorlar, işin de kalitesi düşüyor. Modaya ayak uydurmak zaten resmi getirmiyor, aksine resmi tüketen bir şey. Onun için kendi resimlerini yaparlarsa eğer o zaten moda olacaktır. Dolayısıyla bu yönde Türkiye’de yapılan resim, dışarıda çağdaş sanat olarak algılanacaktır.

 

 

 

Etiketler: Magnet, Resul Aytemür
Aralık 01, 2020
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR