Öner Kocabeyoğlu: ''İyi bir şey yaptığınızda o iş bir tutku haline geliyor ister istemez. Daha fazlasını isteme güdüsüne engel olamıyorsunuz.''
Röportaj: Hazal Gençay Sungur
1- Eser satın almaktan koleksiyonerliğe geçişiniz nasıl oldu?
Koleksiyon yapma düşüncesi ikinci resimde de üçüncü resimde de yoktu. Koleksiyonun oluşma süreci ne kadar sergileyebileceğin alan olduğu ile alakalı. Evin duvarları, ofisin duvarları daha sonra yazlık evin duvarları derken bir depo edinmen gerektiğinin farkına varıyorsun. Topladığım resimlerin bir koleksiyon haline gelmesi ise 2011 yılında Santral İstanbul’da gerçekleştirdiğim ‘XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı’ isimli sergimle oldu diyebilirim. Ferit Edgü Bey’e topladığım resimleri sunduğum zaman çok etkilendi. Ben de bu beğeni karşısında iyi bir koleksiyona sahip olduğumu düşünmüştüm. İyi bir şey yaptığınızda o iş bir tutku haline geliyor ister istemez. Daha fazlasını isteme güdüsüne engel olamıyorsunuz.
Antony Gormley, 2013, Building VIII, Stainless steel blocks
2- Koleksiyonunuzu hangi temeller üzerine kuruyorsunuz?
İlk dönemlerde Paris Ekolü sanatçılarının eserlerini topladım, hala da bu sanatçıların eserlerini araştırırım, başka bir koleksiyoncu için belki çok önemli olmayan ancak bende o sanatçının eksik kaldığını düşündüğüm bir işiyle ilgilenebilirim. Sanatçının bendeki retrospektifi için önemli olabilir, bunun yanında çağdaş dediğimiz günümüzden yaşamımızla şekillenen sanat eserlerini koleksiyonuma ekliyorum. Koleksiyonumun keskin hatlarla çizilmiş bir hikayesi yok, belki Modern Türk Resmi ve Heykeliyle başlayan ve günümüz Çağdaş Türk Sanatının kendi beğenilerimle oluşan geniş bir seçkisi diyebilirim.
Mübin Orhon, 1966, Mohaç Meydan Savaşı, Tuval üzerine yağlıboya, 100 x 285 cm
3- Takip ettiğiniz bir dönem, konu ya da üslup var mı?
Ağırlıklı olarak Türk sanatçılar var. Paris Ekolü Türk sanatçıların eserleri koleksiyonun ana omurgasını oluşturuyor. Bunun dışında uluslararası isimlerden de koleksiyon içinde görmek mümkün. Resim dışında heykel sanatıyla da ilgiliyim. İlhan Koman, Seyhun Topuz, Seçkin Pirim'in çok sayıda heykeli bulunuyor. Tony Cragg, Antony Gormley'nin yapıtları da mevcut. Bunun dışında fotoğrafla ilgiliyim ama edisyonlarla aram iyi değil, bu konuda kuralım ünik olmaları.
Nejad Melih Devrim, 1960, Orta Asya Özbekistan Kubbeler, Özbekistan C.C.P, Tuval üzerine yağlıboya, 190 x 300 cm
4- Keşke koleksiyonuma dahil olsaydı dediğiniz bir sanatçı var mı?
Bir koleksiyoner için cevaplaması oldukça zor bir soru bu. Elbette var, bir Mark Rothko eserine sahip olmayı isterim. Bir Giacometti ve liste uzar gider. Bu bir noktada durayım ya da tamamlandı diyebileceğiniz bir iş değil. Koleksiyon eklenerek beslenen bir olgu çünkü.
Fahrelnissa Zeid, 1959, Olivier Lorquin Portresi, Tuval üzerine yağlıboya, 175 x 80 cm
5- Bir eseri alırken hiç enteresan bir macera yaşadınız mı?
Her birinin ayrı bir alım macerası var. Eserleri paylaşıyorum ama anılarını saklıyorum. Belki bir gün çok daha büyük bir sergi ve kitapta paylaşabilirim.
Burhan Doğançay, 1982, Küçük Bir Gece Müziği II, Tuval üzerine yağlıboya, 152.4 x 152.4 cm
Canan Tolon, 2011, İsimsiz, Tuval üzerine pas ve pigment, 240 x 191 cm
Selim Turan, 1960'lar, Tuval üzerine yağlıboya, 160 x 160 cm
Ardan Özmenoğlu, 2010, Kafe Kafka, Post-it not kağıtları üzerine ipek baskı, 210 x 304 cm
Wim Delvoye, 2007, Flatbed Trailer, Lasercut Cornetstell, 550 x 665 x 115 cm
İlhan Koman, 1962, İsimsiz, 189 x 45 x 45 cm