Panel üzerine pleksi ayna, dışbükey ayna, sticker ve epoksi
136 x 100 cm
İsmet Doğan, kendi sözleriyle var olan gerçekliğe bir şekilde müdahale eden ya da onu dönüştüren bir sanat pratiğine sahip. Konuları ise kolonyalizmden sanat tarihsel referanslara ve sinematografik malzemelerin dönüştürülmesine kadar değişmekte. Batı kültürünün görsel hegemonyasına eleştirel bir yaklaşımı da içeren bu uygulamaların yanında, sanatçının işlerinde “ayna” kullanımı ayrı bir önem arz ediyor. Yarı-mat veya transparan, içbükey ya da dışbükey aynalar, izleyicinin de bir parçası olduğu görsel düşünme anları yaratıyor. Sanat tarihinde ayna imgesinin ya da aynanın kendisinin birçok üretimde kullanıldığı görülmekte ve sembolik bir ifadenin parçası olarak, resim düzlemindeki realist ifadenin daha da vurgulanması için ya da reel nedir ve ne ifade eder soruları kapsamında kullanılır. İsmet Doğan da aynaları kullanarak, izleyenin durduğu yeri, arka planı ve öteki-bakışı işleyerek, bir tür “görülemeyenin” gösterilmesini realize etmektedir. 1990’lardan bu yana “ayna” içeren işler üretmeyi sürdüren İsmet Doğan’ın bu dışbükey aynaları kullanma nedeni, dünyanın derinliğini ve yuvarlaklığını kavramasından ileri gelmekte gibidir. Ayna böylece başka bir dünya daha oluşturur, bu dünya içerisinde izleyici sanat yapıtına bakarken, artık bir “katılımcı” haline dönüşmektedir. Aynada görülen imge, üretimin bir parçası olarak aynı zamanda farklılaşmaya başlar. İzleyici bir yandan “Ego”, “Ayna” ya da “Siz Buradaymışsınız Gibi” çalışmalarına bakarken, yapıtla iletişime geçmeye başlar. Böylece yapıtlar ikili bir derinlik kazanmış olmaktadır ve işte artık İsmet Doğan çalışmalarının içindesinizdir? Fırat Arapoğlu
İsmet Doğan, kendi sözleriyle var olan gerçekliğe bir şekilde müdahale eden ya da onu dönüştüren bir sanat pratiğine sahip. Konuları ise kolonyalizmden sanat tarihsel referanslara ve sinematografik malzemelerin dönüştürülmesine kadar değişmekte. Batı kültürünün görsel hegemonyasına eleştirel bir yaklaşımı da içeren bu uygulamaların yanında, sanatçının işlerinde “ayna” kullanımı ayrı bir önem arz ediyor. Yarı-mat veya transparan, içbükey ya da dışbükey aynalar, izleyicinin de bir parçası olduğu görsel düşünme anları yaratıyor.
Sanat tarihinde ayna imgesinin ya da aynanın kendisinin birçok üretimde kullanıldığı görülmekte ve sembolik bir ifadenin parçası olarak, resim düzlemindeki realist ifadenin daha da vurgulanması için ya da reel nedir ve ne ifade eder soruları kapsamında kullanılır. İsmet Doğan da aynaları kullanarak, izleyenin durduğu yeri, arka planı ve öteki-bakışı işleyerek, bir tür “görülemeyenin” gösterilmesini realize etmektedir.
1990’lardan bu yana “ayna” içeren işler üretmeyi sürdüren İsmet Doğan’ın bu dışbükey aynaları kullanma nedeni, dünyanın derinliğini ve yuvarlaklığını kavramasından ileri gelmekte gibidir. Ayna böylece başka bir dünya daha oluşturur, bu dünya içerisinde izleyici sanat yapıtına bakarken, artık bir “katılımcı” haline dönüşmektedir. Aynada görülen imge, üretimin bir parçası olarak aynı zamanda farklılaşmaya başlar. İzleyici bir yandan “Ego”, “Ayna” ya da “Siz Buradaymışsınız Gibi” çalışmalarına bakarken, yapıtla iletişime geçmeye başlar. Böylece yapıtlar ikili bir derinlik kazanmış olmaktadır ve işte artık İsmet Doğan çalışmalarının içindesinizdir?
Fırat Arapoğlu
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.